
Ardından gelen deli dana hastalığı haberi paniğe yol açtı. Ankara ve Bolu’dan gelen haberlerin ardından insanlar deli dana hastalığının belirtilerini ve hastalığın detaylarını merak etmeye başladı. Uzmanlara göre başka vakaların da ortaya çıkması muhtemel.
HASTANEDEN AÇIKLAMA: NET GÖRÜNTÜ BULUNMADI
Geçtiğimiz günlerde Ankara Bilkent Şehir Hastanesi yoğun bakım ünitesine bir hastanın deli dana hastalığı olarak da bilinen Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) şüphesiyle başvurduğu öğrenildi. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, deli dana hastalığına dair net bir klinik tabloya rastlanmadığı ve testlerin devam ettiği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: “Konuyla ilgili yapılan inceleme sonucunda haberde adı geçen hastanın hastanemiz Nöroloji Kliniği tarafından takip edildiği ancak tanısının henüz kesinleşmediği tespit edilmiştir.”
BOLU’DA BİR HASTADA TESPİT EDİLDİ
Boğaz ağrısı, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetiyle Bolu hastanesine giden hastanın beyin omurilik sıvısında yapılan incelemede bunun yerine “deli dana” hastalığı tespit edildi. IHA’ya göre; ZA isimli kadının hastaneye başvurması ve şikayetlerinin geçmemesi üzerine beyin omurilik sıvısından (BOS) örnek alındı. Hastadan alınan örnekler daha sonra İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörodejeneratif Hastalıklar ve Beyin Araştırma Laboratuvarı’na gönderildi. Burada yapılan testlerde ZA’nın beyin dokusunda ‘deli dana’ hastalığı tespit edildi. ZA’nın tedavisinin İzzet Baysal Devlet Hastanesi palyatif ünitesinin izole bir alanında devam ettiği öğrenildi.

“DİĞER HASTALAR DA GELİŞEBİLİR”
Bulaşıcı hastalıklar uzmanı Prof., deli dana enfeksiyonunun, bu hastalığı taşıyan hayvanların et ve özellikle sakatatlarının tüketilmesi ve bu hayvanların vücut sıvılarıyla temas yoluyla bulaştığını belirtti. Dr Bülent Ertuğrul, “İki vakanın varlığı başka hastaların da ortaya çıkma ihtimalini artırıyor” dedi.

“ENFEKSİYONDAN YILLAR SONRA, 15-20 YIL VEYA 30 YIL SONRA ORTAYA ÇIKACAK”
Bulaşıcı deli dana enfeksiyonunun nedeninin, doğada her yerde bulunan “prion” adı verilen protein yapıları olduğunu belirten Prof. ve beynin süngerimsi hale gelmesidir. Bu nedenle süngerimsi beyin hastalığı (BSE) olarak da adlandırılmaktadır. Her iki hastalık da ölümcül beyin hastalıklarıdır. Bazı durumlarda tükürük gibi vücut sıvıları yoluyla kişiden kişiye bulaşabilmektedir” diye konuştu.

DELİ BİFTİNİN TANISI NASIL KONULANIR?
Belirtileri sıklıkla diğer nörolojik hastalıklarla karıştırıldığı için “deli dana” tanısı doğrudan konulamaz. Tanı, halk arasında “bel toplama” olarak bilinen, beyin omurilik sıvısı üzerinde yapılan basit bir testle konur. Gözden kaçan vakaların da olabileceğini belirten Prof. Dr. Ertuğrul, şöyle konuştu: “Mesela şu anda enfekte olan kişilerde hastalığın ortaya çıkışına kadar geçen süre uzun olduğu için pek çoğu başka sebeplerden dolayı ölüyor. Ya da bireysel semptomlara ağırlık verildiği için o semptomların tedavisine çalışılıyor ve sonuçta hasta tekrar ölüyor.”

UNUTMA VE KARIŞIKLIK BELİRTİLERİYLE ORTAYA ÇIKIYOR
Hastalığın erken belirtilerinin psikolojik olduğunu belirten Prof. Dr. Ertuğrul, şunları söyledi: “Kafa karışıklığı veya yönelim bozukluğu, konsantrasyon güçlüğü, dağınık düşünme veya tutarsız konuşma, halüsinasyonlar, huzursuzluk, ajitasyon, ani öfke, saldırganlık, uyku bozuklukları veya ters uyku-uyanıklık döngüleri görülebilir.” Prof., daha sonra beynin etkilenen bölgelerine bağlı olarak yürüme güçlüğü, nefes darlığı ve kalp fonksiyonlarında bozulmanın olası olduğunu belirtti. Dr Ertuğrul, “Deli dana hastalığı ilerledikçe ruhsal belirtiler daha da kötüleşerek hastanın komaya girmesine neden oluyor. Maalesef ne ilacı ne de tedavisi mevcut.”

178 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU
Deli dana hastalığı 1986 yılında İngiltere’de sığırlarda tespit edilmiş, ülkede 178 kişinin ölümüne yol açmış ve 1990’lı yıllarda Avrupa’yı vurmuştu.
