Anadolu Hamidiye Tabyaları hangarında düzenlenen panelde konuşan Çanakkale Valisi Ömer Toraman, kültür varlıklarının korunması konusunda farkındalığın iyi bir noktaya geldiğini ancak daha fazla ilerlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Kamu kurumları başta olmak üzere yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının afetlere karşı çok duyarlı hale geldiğini belirten Toraman, “Tarihi eserlerle ilgili şu değerlendirme yapılıyor. Yüzyıllardır ayakta kalan eserler doğa olaylarına, afetlere karşı birçok zorluğa göğüs gererek ayakta kalmayı başarmışlar. , insan kaynaklı hasarlar ve müdahaleler.” “Bütün riskleri aşarak bugünlere geldi ama bugünlere gelmeleri bu şekilde devam edeceklerinin garantisi değil.” dedi.
Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alanı Başkanı İsmail Kaşdemir, afetlerin insanlık tarihinin bir gerçeği olduğunu söyledi.
İnsanlık tarihi boyunca hem iyi şeylerin hem de istenmeyen durumların yaşandığını anlatan Kaşdemir, şöyle devam etti:
“Sorumluluk pozisyonundaki kişiler olarak afet yaşanmadan önce neler yapabiliriz, afetin risklerini ve zararlarını nasıl azaltabiliriz diye çalışıyoruz. Afetin oluşması bizim kontrolümüzde olmayabilir. Afete karşı direnin ama biz akıllı insanlar olarak felaketten en az hasarla çıkabiliriz.” “Bu bize verilmiş bir görevdir. Bu felaketlerden, bu kötü durumlardan nasıl daha az etkilenebiliriz? Bunun omuzlarımızda bir sorumluluk olduğunu bilin.”
“Orman yangınlarında hektar ormanlarımız yok oldu”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu da kentin birinci derece deprem bölgelerinden biri olduğunu hatırlattı.
İlde zaman zaman heyelanların depremden sonra en büyük riski oluşturduğuna dikkat çeken Erenoğlu, şöyle konuştu: “Son 2 yılda yaşadığımız büyük orman yangınlarında özellikle sanatsal yapıları ve yolları tehdit ediyor. Yılların yanı sıra sel, doğal afet, afet öncesi, afetler, “Afetler sırasında ve sonrasında alınan bazı önlemler, bu afetlerin özellikle yıkıcı etkilerini azaltıyor” dedi.
ÇOMÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Müzecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oğuz Diker, “Kültürel Miras ve Afet Riski” konulu sunumunda afetlere yönelik üç aşamalı bir plandan bahsedildiğini kaydetti.
Bunların afet öncesi, sonrası ve sonrasında yapılan faaliyetler olarak ikiye ayrıldığını anlatan Diker, şöyle konuştu: “Afet sırasında ve sonrasında hızlı hareket edebilen bir firmayız. Bazen bazı yükümlülüklerimizi önceden yerine getiremediğimiz noktalar olabiliyor. Burada da sivil topluma özellikle “Tüm bireylere önemli görevler düşüyor”.
Panele Baro Başkanı Ardahan Dikme, Orman Bölge Müdür Yardımcısı Fazıl Cabaroğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Mine Hayta, sivil toplum kuruluşu ve arama kurtarma ekiplerinin temsilcileri, akademisyenler, daire başkanları ve öğrenciler katıldı.